BİLİM, İDEOLOJİ VE POLİTİKA KISKACINDA BAĞIMLILIK 

Temalı 9. Sayımız İçin Yazılarınızı Bekliyoruz! 

Sosyal sorunlar üzerine yapılacak bir tartışmada, hemen her kesimin uzlaşacağı bir nokta, bağımlılığın toplumun en önemli sorunlarından biri olduğudur. Suç, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, yoksulluk, NEET gençlik gibi pek çok olguda tablonun bir yerinde bağımlılık karşımıza çıkmaktadır. 

Politika yapıcılar açısından, bu sorunların altında yatan ya da onlara eşlik eden bir etken olarak bağımlılık kullanışlı bir kök nedendir. Yapısal eşitsizliklere eğilmeden, kimi zaman “kurbanı” suçlayarak, kimi zamansa yalnızca güvenlikçi müdahaleleri bir çözüm olarak sunarak kamusal destek sağlanır ve sorunu çözme amacıyla yapılan tüm çalışmalar geçerli kılınabilir.  

Bağımlılığa ilişkin politik yanıtlar toplumdan topluma, zaman içerisinde değişmiş olsa da bu düzenlemelerin belirli bir zamanda, bir toplumda “politik bir miras” gibi algılanıp sürdürülmesi çok olasıdır. Özellikle politikaların ideolojik belirleyicileri ağırlıklı olduğunda, uygulamaların etkilerine ve sonuçlarına yönelik sınamaları içeren araştırma bulguları ve bilimsel tartışmalar genellikle ikinci planda kalmaktadır. Örneğin sıfır tolerans politikaları  ya da zarar azaltma uygulamaları kimi zaman tartışmaya açılması olanaklı olmayan konular olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Bağımlılık sürecinin çok katmanlı, çoklu etkenli-çoklu etkili yapısı ise konuyu ele almayı çoğunlukla karmaşıklaştırır ve indirgemecilik tuzaklarına düşmeden müdahaleler geliştirmeyi zorlaştırır. Bu anlamda, konuya yaklaşım çerçevesi bazen aktörleri belirli pozisyonlara da atayabilir. Örneğin önleme üzerinde dururken aile dinamiklerine yapılan vurgu, aile politikalarına ve aileye yönelik hizmetlere dair belirli bir ideolojiyi güçlendirebileceği gibi, daha geniş ve bütüncül alternatiflerin rahatlıkla göz ardı edilmesine yol açabilir. 

Öte yandan, tüm bu tartışmalar bir yana, bağımlılık sorunu bunu yaşayan kişiler için oldukça can yakıcı bir deneyime ve maddeden uzak kalmak hayat boyu sürdürülmesi gereken bir  mücadeleye karşılık gelmektedir. 

Tüm bu yönleriyle, bağımlılık bugün politika, ideoloji ve bilimin kesişiminde duran bir alan. Bu sayıda, sorunun nedenlerini ve sonuçlarını bu kesişim çerçevesinde tartışan yazılara yer vermek istiyoruz. Bu kapsamda aşağıdaki başlıklarla sınırlı olmayan bir dizi tartışmayı öne çıkarmayı ve alana kazandırmayı umut ediyoruz. 

• Toplumsal eşitsizlikler çerçevesinde bağımlılık,
• Bağımlılığın sosyal etkileri
• Kültürel ve tarihsel perspektifle bağımlılıklar 
• Bağımlılıkta medikal modelin sınırlılıkları ve alternatifler 
• Bağımlılık politikalarına ilişkin değerlendirmeler ve politikaların sonuçlarına ilişkin tartışmalar 
• Bağımlılıkta tedavi ve iyileşme yaklaşımları 
• Toplumsal cinsiyet perspektifi ile bağımlılıklar 
• Bağımlılıkta  zarar azaltma perspektifi 
• Bağımlılık ve suç paradigması
• Yeni trendler ve kullanım örüntüleri
• Bağımlılık alanında öznelerin perspektifi ve farklılaşan ihtiyaçları  
• Bağımlılığa ilişkin hizmetlerin geliştirilmesi ve öneriler 

Her sayıda olduğu gibi dokuzuncu sayıda da gerek açık çağrıya cevap verenler gerekse yayın kurulunca tema doğrultusunda doğrudan iletişim kurulan yazarların yazılarıyla sizlerle buluşacağız. 

Heybe Dergi’de yazısını paylaşmak isteyenler için süreç ve takvim şu şekilde işleyecek:

• 2025 Yaz sayısı için 750 kelimeyi aşmayacak bir özetin 1 Temmuz  2025’e kadar  [email protected] adresine ulaştırılması 
• Özete dair 1 Ağustos  2025 tarihine kadar yazara ulaştırılacak geri bildirim üzerine en çok 6000 kelimeyi aşmayacak şekilde tam yazının 15 Eylül 2025’e kadar yayın kuruluna ulaştırılması
• Kaynakça yazımında APA 7 kurallarının dikkate alınması beklenmektedir (Bkz.  https://dergipark.org.tr/tr/download/journal-file/31687

Özetlerin belirlenen temaya ve Heybe Dergisi’nin ilkelerine uygunluğu yayın kurulu tarafından değerlendirilecektir Heybe’de yayımlanacak yazıların, ele aldıkları konuyu ulusal ve/veya uluslararası literatür ışığında eleştirel bir gözle tartışmaları, temel insan hakları çerçevesinde ayrımcı ve kırılgan grupları dışlayıcı söylemleri içermemesi beklenmektedir. Aksi durumda yazılar yazarlarına iade edilir.

Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Ve unutmadan…

Heybesindekileri paylaşmak isteyenlerle sosyal hizmet ve sosyal politika alanındaki tartışmalara katkıda bulunabilmek ümidiyle, sonraki sayılarda görüşebilmek dileğiyle…

Sevgilerimizle,

Heybe Ekibi