Hatırlayacağınız gibi beşinci sayımızda göç olgusunu farklı yönleriyle ele almayı planlamıştık. Göç olgusunu birlikte düşünelim ve anlamaya çalışalım arzusundaydık. Ancak planların uygulanması her zaman olanaklı olmuyor.
6 Şubat tarihinde gerçekleşen ve 12 ilimizde milyonlarca insanın yaşamını saniyeler içinde değiştiren depreme, depremin ortaya çıkarttığı sorunların büyüklüğü ve karmaşıklığına kayıtsız kalmamız olanaklı değildi. On binlerce insan yaşamına yitirdi, yüzbinler evsiz kaldı, göç etmek zorunda kaldı. Bazı kentler neredeyse bütünüyle yaşanmaz hale geldi.
Türkiye’nin En Büyük Doğal Afetlerinden Biri
Türkiye’de yakın tarihin en büyük doğal afetlerinden biri yaşandı. Akıllarda ise bu yıkımın nedenini yaşanan depremler mi yoksa plansızlık mı veya uygulanmayan planlar mı soruları kaldı.
Depremlerden etkilenen alanın büyüklüğü beraberinde şu konuları gündemimize taşıdı:
- Arama kurtarma çalışmalarındaki aksaklıklar
- Yardımların koordinasyonu tartışmaları
- “Devlet nerede?” serzenişleri
Toplumsal dayanışmanın ve sivil inisiyatifin önemi bir kez daha gözler önüne serildi. Sorumluluk, denetim, şeffaflık, liyakat kavramları etrafındaki tartışma bir kez daha alevlendi.
Güvenlik Kaygıları ve Neo-liberal Devlet
Altımızdaki zeminin kaydığını hissettik. Yaşanan koordinasyon sorunları, geciken yardım faaliyetleri hepimizin güvenlik kaygılarını alarm düzeyine çıkarttı. Sosyal bilimciler için şaşırtıcı olmasa da birçok kişi neo-liberal devlet aygıtıyla bu kez büyük bir kriz durumunda baş başa kaldı.
Bu nedenlerle bu sayıyı depremin etkileri ve sonuçlarına ayırdık.
Yayın Sürecindeki Gecikmeler
Sayının çıkma süreci, hedeflediğimizden daha uzun sürdü. Bunun kuşkusuz en büyük nedenleri:
- Hepimiz için zorlayıcı olan bu zaman aralığında odaklanmanın güçleşmesi
- Hem bizler hem de katkı veren yazarların büyük çoğunluğu açısından sahada gerçekleştirilen çalışmaların diğer her şeyin önüne geçmesi
- Bu dönem, eylemin yazmadan daha öncelikli olduğu bir dönemdi
Bu nedenle 5. Sayımız, planlanan basım tarihinden daha geç bir tarihte yayımlanmaktadır. Bu konuda siz okurlarımızın hoşgörüsüne sığınıyoruz.
Bu Sayıda Yer Alan Konular
Bu sayıda “zemin kayması” teması etrafında şu konular sizleri bekliyor:
• “Zemin kayması” kelimesine dilbilimsel bir bakış
• Depremin etkilerinin aslında neden unutulamayacağı
• Deprem sonrasındaki dayanışmanın gücü
• Özellikle kadın ve LGBTİ+’ların depremle birlikte kayan zeminlerde var olma mücadelesi
• Depremde çalışanlara destek olmanın yolları
• Afet süreçlerinde genellikle dile getirilmeyen ancak sürecin yürütülmesini doğrudan etkileyen ve insan haklarının korunmasını destekleyen bir unsur olarak afet sürecindeki etik sorumluluklar
Depremle ilgili bu yazıların yanı sıra yaşlıların yaşam yorgunluğunu ele alan bir çeviri metni de okuyabileceksiniz.
Her zamanki gibi bu sayıdaki tartışmaların, deprem ve depremin etkileri üzerine düşünen, bunlara maruz kalan, sosyal hizmet/sosyal politika alanında çalışan ya da bu alanda verilen hizmetlerden faydalanan herkese katkı sağlaması dileğimizle…
Heybe Ekibi
İÇİNDEKİLER
Heybe’nin Sesi: “Zemin Kayması” Üzerine Birlikte Düşünmek
Heybe Ekibi
Ah, Şu Kayan Zeminler!…
Deniz Kırımsoy Denge
Deprem, Kolektif Hafıza ve Sosyal İnşa: Neden Unutamayız?
Tuğba Canbulut, Yeşim Eraslan
Kadın Koalisyonu’nun Deprem Sonrası Dayanışma Modeli; Kadın Yaşam Merkezleri
Gül Erdost
Kayganlaştırılan Bir Zeminde LGBTİ+’ların “Ayakta Kalma” Mücadelesi
Rıza Yılmaz
Depremlerde Çalışana Destek
Filiz Demiröz
Meslek İnsanları Olarak Etik Sorumluluğumuz Bağlamında Öncesi ve Sonrasıyla Afet, Planlama ve Demokrasi Üzerine Bir Tartışma
Akın Atauz, Mehmet Onur Yılmaz
Hayat Yorgunluğu: Batı Toplumlarında Büyüyen Bir Görüngü
Sam Carr
Çeviren: S. Erdem Türközü