TEKNOLOJİ, DİJİTALLEŞME VE SOSYAL HİZMET temalı 8. Sayımız için yazılarınızı bekliyoruz! 

Tarihsel süreçler içerisinde teknolojik gelişmelere eşlik eden ekonomik ve siyasi değişimler,  toplumsal dönüşümlerin temel dinamiği olmuştur. Bu dönüşümler devrimsel niteliklerinin yanında  tarihin devindirici gücü olmuşlardır. Tarım devrimi, sanayi devrimi gibi büyük toplumsal dönüşümler toplumların ve bireylerin bilgiyi üretme, yayma ve kullanma biçimlerini de temelden dönüştürmüştür.  Tarihsel ilerleyişte bu süreç çoğunlukla bilgiyi dışsal bir nesne olarak görürken, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gelişen bilgisayar teknolojisi ile bilgi biçiminin farklılaşması ayrı bir olgusallık yaratmıştır.  Bu durum temelde bilgi ve bilginin kullanılmasını şekillendirirken; büyük teknolojik gelişmeler gündelik hayattan kamusal hizmetlere kadar her tür toplumsal olguyu dönüştürmüştür.  Daha önceki tarihsel dönüşümler teknolojiyi araçsal olarak görürken çağımız açısından insan ve teknolojinin biraradalığı insanları araçsal konuma indirgemeye kadar varabilmektedir.  Tüm bu durumlar toplumların ve fail olarak bireylerin sorunlarını yeniden tanımlamayı gerektirir. Bilgi teknolojileri, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi olguların ayrı ayrı değerlendirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Değişen toplumsal yapı ve insan-teknoloji ilişkisi, sosyal hizmet ve sosyal politika uygulamalarını da yeniden değerlendirmeyi gerektirmektedir. 

Çağımızın teknolojik dönüşümü sosyal politikaların ve sosyal hizmetlerin daha adil olmasına zemin hazırlayabilecekken aynı zamanda daha eşitsiz bir toplum oluşmasının da öncüsü olabilir. Bu paradoksal durumları farklı bağlamlarda değerlendirmek Heybe’nin bu sayısının temel hedefi olacaktır. 

Bu çerçevede, yapay zeka, nesneler interneti ve bilgi teknolojilerinin dönüşümünün toplumsal etkilerini anlamaya, farklı teknolojik gelişimlerin bireylerin gündelik hayatından sosyo-politik uygulamalara kadar yaratacağı etkiyi anlama çabasına ihtiyacımız vardır. Bu çabamız teknolojik devrimin sosyal hizmet politikalarında yaratacağı etkiyi geniş bir perspektifte değerlendirmeyi hedeflemektedir.

Her sayıda olduğu gibi sekizinci  sayıda da gerek açık çağrıya cevap verenler gerekse yayın kurulunca tema doğrultusunda doğrudan iletişim kurulan yazarların yazılarıyla sizlerle buluşacağız. 

Heybe Dergi’de yazısını paylaşmak isteyenler için süreç ve takvim şu şekilde işleyecek:

• 2025 Kış sayısı için 750 kelimeyi aşmayacak bir özetin 15 Kasım 2024’e kadar [email protected] adresine ulaştırılması 
• Özete dair 22 Kasım 2024 tarihine kadar yazara ulaştırılacak geri bildirim üzerine en çok 6000 kelimeyi aşmayacak şekilde tam yazının 15 Ocak 2025’e kadar yayın kuruluna ulaştırılması
• Kaynakça yazımında APA 6 kurallarının dikkate alınması beklenmektedir (Bkz. http://www.tk.org.tr/APA/apa_2.pdf)

Özetlerin belirlenen temaya ve Heybe Dergisi’nin ilkelerine uygunluğu yayın kurulu tarafından değerlendirilecektir Heybe’de yayımlanacak yazıların, ele aldıkları konuyu ulusal ve/veya uluslararası literatür ışığında eleştirel bir gözle tartışmaları, temel insan hakları çerçevesinde ayrımcı ve kırılgan grupları dışlayıcı söylemleri içermemesi beklenmektedir. Aksi durumda yazılar yazarlarına iade edilir.

Katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.

Ve unutmadan…

Heybesindekileri paylaşmak isteyenlerle sosyal hizmet ve sosyal politika alanındaki tartışmalara katkıda bulunabilmek ümidiyle, sonraki sayılarda görüşebilmek dileğiyle…

Sevgilerimizle,

Heybe Ekibi